NEVŞEHİR
GENEL
BİLGİLER
Yüzölçümü:
5.467 km²
Nüfus:
289.509 (1990)
İl
Trafik No: 50
İLÇELER:
Nevşehir ilinin ilçeleri; Acıgöl, Avanos, Derinkuyu, Gülşehir, Hacıbektaş,
Kozaklı ve Ürgüp'tür.
Gülşehir:
Nevşehir'e 20 km. uzaklıktadır. Osmanlı Sadrazamı Karavezir
Mehmet Seyyid Paşa'nın yaptırdığı külliye; cami,
medrese ve çeşmeden oluşmaktadır. İlçedeki Aziz Jean Kilisesi ve Sivasa Gökçetoprak yeraltı şehri
görülmeye değer yerlerdendir.
Kozaklı:
Nevşehir' in yaklaşık 100 km kuzeyinde yer alan Kozaklı sağlık turizmi
açısından önemli bir yere sahiptir. Kozaklı kaplıcaları, Batı Alman kaplıcaları
Birliği sınıflamasına göre sodyumlu, kalsiyumlu, klorlu olup A ve C grubu
şifalı sular grubuna girmektedir. Kozaklı kaplıcalarından iltihabı olmayan romatizmal hastalıkların, kireçlenmelerin, cilt
hastalıklarının, kronik iltihaplı kadın hastalıklarının, damar sertliklerinin,
mantar hastalıklarının tedavisinde başarılı sonuçlar alındığı gözlenmiştir.
Acıgöl:
Aksaray-Nevşehir yolu üzerinde yer alan ve Nevşehir'e uzaklığı yaklaşık 20 km.
olan Acıgöl'de tespit edilebilen en eski yerleşim M.Ö. VIII. yüzyıla aittir.
Ağıllı köyü yakınlarındaki Topada Geç Hitit Dönemi'ne
ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtında bölgenin siyasi durumu ve
liderinin icraatları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Derinkuyu:
Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde eski adı Melegobia
olan Derinkuyu Nevşehir'e 29 km. uzaklıktadır.
Akarsuyu ve gölü bulunmayan bu ilçenin içme suyu 60-70 m derinlikteki
kuyulardan temin etmesinden dolayı "Derinkuyu"
olarak adlandırılmıştır.İlçede 85 m derinliğinde bir yeraltı şehri
bulunmaktadır. Bu yeraltı şehri, bir yeraltı şehrinde bulunan tüm özelliklere
sahiptir.
NASIL
GİDİLİR?
Karayolu:
Karayolu ile Nevşehir'e her yerden ulaşım mümkündür.
Otogar Tel: (+90-384) 213 40 25
Havayolu:
Hava Limanı şehir merkezine 30 km uzaklıktadır. Merkezden, otobüs, dolmuş ve
taksi ile ulaşmak mümkündür.
GEZİLECEK
YERLER
Müzeler
ve Örenyerleri
Müzeler
Nevşehir
Müzesi
Adres: (384) 213 14 47
Faks: (384) 212 43 38
Hacıbektaş
Müzesi
Adres: Nevşehir Cad. Hacıbektaş - Nevşehir
Tel: (384) 441 30 22
Ürgüp
Müzesi
Adres: Kayseri Cad. No: 39 Ürgüp - Nevşehir
Tel: (384) 341 40 82
Hacı Bektaş Arkeoloji ve
Etnografya Müzesi: Hacıbektaş ilçesinde bulunan arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müzede, iki eser deposu, laboratuvar ve kütüphane bulunmaktadır.
Suluca-Karahöyük kazılarından ele
geçen buluntular Eski Tunç, Assur Ticaret Kolonileri,
Hitit, Phryg, Roma, Doğu Roma Çağı eserlerinin yanı
sıra çeşitli etnografik eserler teşhir edilmektedir.
Göreme
Açık Hava Müzesi: Nevşehir'e 13 km. uzaklıkta ve Göreme
kasabasının 2 km. doğusunda yer alan bir kaya yerleşim yeridir. M.S. 4.
yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşanmıştır.
Hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma
mekânları mevcuttur. Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi manastır eğitim sisteminin
başlatıldığı yer olarak kabul edilir. Soğanlı, Ihlara, Açıksaray
aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir.
Kiliseler, 2 tür teknikle boyanmıştır. Birincisi, doğrudan
doğruya kaya yüzeyi düzeltilerek üzerine yapılan boyama; ikincisi ise, kaya
üzerine yapılan secco (tempera)
ve fresko tekniği ile yapılan boyamadır. Kilisede
işlenen konular İncil ve Hz. İsa'nın hayatından
alınmıştır.
Göreme Açık Hava Müzesi'nde Kızlar ve Erkekler Manastırı,
Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise,
Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise bulunmaktadır.
Örenyerleri
Nevşehir
Müzesi
Zelve - Avanos - Aktepe
Çavuşin
Kilisesi - Avanos - Çavuşin
Kaymaklı Yeraltı Şehri - Kaymaklı Kasabası
Derinkuyu
Yeraltı Şehri - Derinkuyu
Açıksaray
- Gülşehir
St.
Jean Kilisesi - Gülşehir
Özkonak
Yeraltı Şehri - Avanos - Özkonak Kasabası
Mazi Yeraltı Şehri - Ürgüp
Tatlaring
Kilisesi - Acıgöl
Paşabağları
- Avanos - Çavuşin
Ürgüp
Müzesi
M. Paşa Kiliseleri - Ürgüp - Mustafapaşa
Pancarlı Kilisesi - Ürgüp - Mustafapaşa
Üzümlü Kilise ve Çev. - Ürgüp - Ortahisar
Hallaç Manastırı - Ürgüp - Ortahisar
Sete. Teodore Kilis. - Ürgüp - Yeşilöz
Hacı Bektaşi Veli Kültür Müzesi
Suluca Karahöyük - Hacıbektaş
İlicek
Höyük - İlicek Köyü
Kayaaltı
Höyük - Kayaaltı Köyü
Abdal Kalesi - Kızılöz Çiftliği
Kalehöyük
- Karaburma
Paşabağları ve Zelve Ören Yeri :
1 km. uzaktaki peribacaları en iyi Zelve ören yerinden görülmektedir. Burada
ayrıca Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok
kaya mekânları bulunmaktadır. Paşabağları'nın daha
ilerisinde Göreme-Avanos karayolundan 2 km. içerde olan ve 3 vadiden oluşan
Zelve ören yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. 9. ve 13. yüzyıllarda
Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden birisi olmuştur.
Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseler vadinin en önemli kiliseleri olup ikonoklastik dönem öncesine aittir.
1952 yılına kadar iskân edilmiş vadide manastırlar,
kiliseler, yerleşim yerleriyle, tünel, değirmen, cami gibi yapılar
bulunmaktadır.
Avanos
Nevşehir'in 18 km kuzeyinde olan Avanos'un antik dönemdeki
adı Venessa'dır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi
bulunan ilçede seramik yapım geleneği Hititlerden beri süregelmektedir.
Kızılırmak'ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elde edilen seramik çamuru,
Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.
Çömlekçilik
Avanos'ta da Hititler'den beri
çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir.Bu el sanatı kavimden
kavime,babadan oğula geçerek
günümüze kadar gelmiştir. Avanos'un dağlarından ve Kızılırmak'ın eski
yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenir ve iyice yoğurularak çamur haline getirilir.Çark adı verilen ve
ayakla döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle
istenilen çanak yapılmış olur.İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce
güneşte,daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra,saman ve talaşla yakılan
fırınlarda 800 dereceden başlayıp 1200 derece sıcaklık arasında özenle
pişirilir.
Yörede yemek kapları,su testileri,kışlık yiyecek saklamak
için çömlekler ve küpler,su kükleri tanınan çanak
ürünleridir. Avanos,günümüzde "Kapadokya'nın el sanatları ve alış-veriş merkezi"olarak tanınmaktadır.
Ürgüp
Nevşehir'in 20 km doğusunda olan Ürgüp Kapadokya Bölgesinin
en önemli merkezlerindendir. Göreme'de olduğu gibi
tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur. Bizans Döneminde Osiana (Assiana), Hagios Prokopios; Selçuklular
Dönemi'nde Başhisar; Osmanlılar zamanında Burgut kalesi; Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de
Ürgüp adıyla anılmıştır.
Hacıbektaş
Nevşehir-Kırşehir yolu üzerinde Nevşehir'e 45 km uzaklıkta
olan Hacı Bektaş, ilçe merkezinde yapılan kazılar
sonucunda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik ve Roma Dönemi'ne ait ele geçen eserler,
Hacıbektaş Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.
Hacı Bektaş yakınlarındaki Karaburna köyü yakınlarında Topada
ve Sivasa'da olduğu gibi Geç Hitit Dönemi'ne ait
Hitit hiyeroflifi ile yazılmış Karaburna
kaya anıtı bulunmaktadır.
Hacı
Bektaş-i Veli Ve Bektaşlık
Asıl adı Muhammed bin Musa olan ve doğum ölüm tarihi kesin
belli olmayan Hacı Bektaş-ı Veli'nin 1209 - 1210
tarihlerinde doğup,1270 -1271 tarihlerinde öldüğü sanılmaktadır.Anlatılan
menkıbelere göre Nişaburludur.Çocukluk ve gençliği
Horasan'da geçmiş, Hoca Ahmet Yesevi Ocağında
felsefe, sosyal ve müsbet ilimler öğrenmiştir.
Hacıbektaş, Selçukluların siyasi ve iktisadi düzenlerinin
bozulduğu,yönetimde bölünmelerin ortaya çıktığı bir dönemde Horasan'dan
Anadolu'ya gelmiş; köy köy, şehir şehir
gezerek Türk birliğinin sağlanması, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması
için çaba harcamıştır. Eski adı Sulucakarahöyük
bugünkü adıyla Hacıbektaş İlçesinde kurduğu okulda öğrenciler yetiştirmiş; Türk
dili ve kültürünün yabancı etki ve yozlaşmalardan korunması için çalışmıştır.
Onun hoşgörü ve insan sevgisine dayalı düşünce sistemi kısa sürede geniş halk
kitlelerine ulaşarak benimsenmiştir. "İlimden gidilmeyen yolun sonu
karanlıktır", "Kadınları
okutunuz", "Eline, diline ve beline sahip ol", "Araştırma
açık bir sınavdır", "Her ne ararsan kendinde ara",
"Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız".
Yukarıdaki özdeyişler Hacı Bektaş-ı
Veli'nin felsefesini en güzel biçimde açıklamaktadır. Onun dünya görüşü 1948
İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile aynı anlayışı aksettirmektedir.
Göreme
Göreme Tarihi Milli Parkı
Göreme Kiliseleri
Mustafapaşa (Sinasos)
Ürgüp’ün 6 km. güneyinde yer alan Mustafapaşa,
20. yüzyılın başlarına kadar Rum ve Türklerin birlikte yaşadığı bir kasabadır.
19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına tarihlenen eski Rum evleri
oldukça zengin taş işçiliği arz ederler.
Mustafapaşa’nın
batısında yer alan Gömede Vadisi morfolojik açıdan
Ihlara Vadisi’nin küçük bir benzeridir. Ihlara Vadisi’nde olduğu gibi kaya oyma
kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahiptir.
Mustafapaşa’daki
önemli kilise ve manastırlar; Aios Vasilios Kilisesi, Sinasos
Kilisesi, Alakara Kilisesi, Aios
Nichole Manastırı, Konstantin-Helena Kilisesi, Manastır Vadisi kiliseleri ve Basil
Kilisesi’dir. Ayrıca Osmanlı döneminde inşa edilmiş güzel taş ve ağaç işçiliği
gösteren bir kervansaray da bulunmaktadır.
Ihlara
Vadisi
Aksaray'a 40 km. uzaklıktadır. Vadiye, Aksaray-Nevşehir
karayolunun 11. km.sinden sapılarak gidilir. Hasandağı'ndan
çıkan bazalt ve andezit yoğunluklu lavların soğumasıyla ortaya çıkan çatlaklar
ve çökmeler kanyonu oluşturmuştur. Bu çatlaklardan yol bulan kanyonun bugünkü
halini almasını sağlayan Melendiz Çayına ilk çağlarda
Kapadokya ırmağı anlamına gelen 'Potamus Kapadukus" denilmekteydi. 14 km. uzunluğundaki vadi Ihlara'dan başlar, Selime'de son
bulur. Vadinin yüksekliği yer yer 100-150 m.dir. Vadi
boyunca kayalara oyulmuş sayısız barınaklar, mezarlar ve kiliseler
bulunmaktadır.Bazı barınaklar ve kiliseler yeraltı şehirlerinde olduğu gibi
birbirlerine tünellerle bağlantılıdır.
Kaymaklı
Nevşehir' in 20 km güneyinde bulunan yeraltı şehridir. VII.
- IX. yüzyıllar arasında arap saldırılarına karşı
korunmak ve Hıristiyanlığın yayılmasına karşı engelleri önlemek için sığınak
olarak yapılmıştır. Karışık tünellerle 4 kat aşağısına kadar inilebilmektedir.
5.- 8. katlar açık değildir. Tünellerle yatak odalarına, mutfaklara, şarap
depolarına, dolaplara ve tapınaklara gidilebilmektedir. Tüneller ve katlar
arası değirmen taşları ile kapatılarak şehrin dış dünya ile ilgisi
kesilebilmektedir. Bütün şehrin havalandırılması büyük bir baca ile
yapılmaktadır.
Yeraltı
Şehirleri
Özkonak Yeraltı Şehri:
Avanos'a 14 km. uzaklıktaki Özkonak kasabasında
bulunan yeraltı şehri, İdiş Dağı'nın kuzey
yamaçlarında volkanik, granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça kalın olduğu
bir yerde yapılmıştır. Yeraltı şehri henüz tam olarak temizlenmemiş olup
temizlendiği kadarıyla ziyarete açılmıştır.
Kaymaklı
Yeraltı Şehri: Nevşehir'e 20 km. mesafede bulunan
Kaymaklı kasabasındadır. 8 katlı olup ilk katı erken dönem tarihlenmektedir.
Roma ve Bizans dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi
suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür. Bugün 4 katı ziyarete açıktır.
Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici
olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarına haizdir. Dar koridorlarla
birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve
erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan
gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük
sürgü taşları vardır.
Derinkuyu Yeraltı Şehri:
Nevşehir- Niğde karayolu üzerinde ve Nevşehir'e 30 km. uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesindedir. Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu
gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını
karşılayacak mekânlar vardır. Bu yeraltı şehri 8 katlıdır. Kaymaklı yeraltı
şehrinden farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz
havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken kuyu mevcuttur.
Yeraltı şehirleri sadece Kappadokia
bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür
örneklere rastlanmamaktadır.
Mazı
Yeraltı Şehri: Antik adı "Mataza"
olan Mazı köyü, Ürgüp'ün 18 km. güneyinde, Kaymaklı yeraltı şehrinin ise 10 km.
doğusundadır.
Değişik yerlerde 4 girişi tespit edilebilmiştir; asıl girişi
düzensiz taşlarla örülmüş koridor sağlamaktadır. Kısa koridordaki iri sürgü
taşı, yeraltı şehrinin giriş çıkışını kontrol altına almaktadır. İç kısımdaki
küçük oda, sürgü taşının rahat bir şekilde hareket etmesi için yapılmıştır.
Yeraltı yerleşiminin geniş alanlarına yayılan ahırlar, diğerlerinden
farksızdır. Ahırlardan kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kilisesine
ulaşılmaktadır. Bu mekânın girişi sürgü taşı ile kapatılabilmektedir. Kilise
apsisi, köşeye oyulmuştur ve cephesi kabartmalarla süslüdür.
Özlüce
Yeraltı Şehri: Eski adı "Zile" olan Özlüce
köyü merkezindeki yeraltı şehri, Nevşehir- Derinkuyu
karayolu üzerindeki Kaymaklı kasabasının 6 km. batısındadır.
Girişte bazalttan yapılmış, birbirine geçmeli
iki kemerli mekân bulunmaktadır. Daha sonra yine moloz taşlarla örülü 15 m.
uzunluğunda bir geçit vasıtasıyla asıl tüf kayaya ulaşılmaktadır. Yeraltı
şehrine girişi sağlayan taştan yapılmış mekânlar, asıl yeraltı şehrini
oluşturan kaya oyma mekânlara nazaran daha yenidir. Bu koridorun bitiminde 1.75
m. çapında sert granit taştan yapılmış sürgü taşı bulunmaktadır.
Girişteki ana mekân, yeraltı yerleşiminin en geniş alanı
olup iki bölümden ibarettir. Büyük mekânın sağında erzak depoları, solunda ise
oturma odaları bulunmaktadır. Oldukça uzun olan galerilerin kenarlarında hücre
tipi odalar, tabanlarda ise tuzaklar yer alır. Henüz ziyarete açılmamıştır.
Tatlarin Yeraltı Şehri:
1991 yılında ziyarete açılan yeraltı şehri ise, mekânlarının büyüklüğü, erzak
depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu nedeniyle askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir. Yeraltı şehri
oldukça geniş alanlara yayılmış, ancak küçük bir kısmı temizlenebilmiştir.
Halen iki katı gezilebilen yeraltı şehrinin en önemli özelliği diğer yeraltı şehirlerinde
pek bulunamayan tuvalete sahip olmasıdır.
Kaleler
Nevşehir
Kalesi: Selçuklular döneminde, Bağdat'a giden kervan yolunun
korunması amacıyla inşa edilmiştir. Nevşehir'in eski yerleşim yerinde, sağlam
bazalt kütleli bir tepenin üzerinde bulunan kale, Osmanlı döneminde Damat
İbrahim Paşa tarafından onarılmış ve cumhuriyet döneminde de yeniden restore
edilerek tahrip olmaktan korunmuştur. Sur duvarları genelde sağlam olup, kale
girişi güneybatı yönündedir.
Uçhisar Kalesi:
Nevşehir merkezine 10 km. uzaklıkta bulunan Uçhisar,
doğal konumu nedeniyle bir hisar görünümündedir. Kapadokya manzarasına
hâkimdir. Doğu Roma döneminde, korunaklı yapısı ile Arap akınlarına karşı
kolayca savunma sağlamıştır. Kalenin içerisine oyulmuş eski bir mağara
bulunmaktadır. Mağaraya üç yol ile girilir ve bu yollar geniş bir salonda
birleşir. Yolların birinde taş kapı, ardında da nöbetçi odası mevcuttur.
Kalenin içerisinde başka dehlizler de bulunmakla birlikte, bunların bazıları
çökmüş bazıları ise molozla dolmuştur.
Ortahisar:
Ürgüp-Nevşehir yolunun güneyinde bulunmaktadır. Yerleşimin ortasında kayalardan
oyma evlerle çevrelenen doğal bir kale bulunmaktadır. Ortahisar’ın
en önemli özelliği, bünyesindeki yeraltı kentleridir. Kolayca
şekillendirilebilen bir kaya yapısına sahip olan kalede yerin altına oyulmuş
doğal soğuk hava depoları da bulunmakta olup, bu depolarda günümüzde narenciye
saklanmaktadır.
Kaplıca
ve İçmeceler
Kozaklı
Termal Turizm Merkezi
Ürgüp
İçmece ve Kaplıcası: Su kaynağı, ilçe merkezinin 5 km.
doğusunda bulunmaktadır. Kaplıca suyunun ısı derecesi 14 °C olup, tuzlu,
kokusuz, gazsız sular gurubundan sayılmaktadır. Deri hastalıklarının
tedavisinde su banyosundan ve kaynağın az ilerisindeki kükürtlü çamurdan
yararlanılır.
Bahçeli
İçmecesi: Kaynak, Bahçeli köyünün kuzeybatısındadır. Suyu 18 °C olan
bu içmece fazla gazlı, kokusuz, bikarbonatlı sofra sularını ihtiva eder. Hazmı
kolaylaştıran ve böbrekleri temizleyen bu su aynı zamanda sofra suyu olarak da
kullanılır.
Çorak
ve Karakaya İçmeceleri:
Nevşehir-Avanos karayolu üzerindeki bu içmecelerden; Çorak İçmecesi il
merkezine 5 km., Karakaya İçmecesi de 13 km.
uzaklıktadır. Alkali düzeyi yüksek, tuzlu ve bikarbonatlı olan Çorak suyu, içme
olarak değerlendirildiğinde sindirimi kolaylaştırıcı etki yapmaktadır. Sodyum
bikarbonatlı ve alkalik sulardan olan Karakaya
İçmecesi de mide ve bağırsak rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Gümüşkent İçmecesi:
Gümüşkent kasabasının hemen yakınında bulunan bu
içmece, kısmen doğal, betonlaşmış bir havuzun içinde kaynamaktadır. İkinci bir
havuzda toplanan su, bahçe sulamasında kullanılmaktadır. Gümüşkent
İçmecesi, toprak alkali, bikarbonatlı ve bol karbondioksitli bir maden suyudur.
İçme olarak değerlendirildiğinde metabolizma hastalıklarında karaciğer ve safra
kesesi hastalıklarında yararlı olmaktadır.
Cami
ve Kiliseler
Kurşunlu
Cami (Damat İbrahim Paşa Külliyesi-Merkez): XVIII.
yüzyılda Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın yaptırdığı külliye; cami, medrese,
kitaplık, sübyan mektebi, imaret ve hamamdan oluşmaktadır. Külliyenin
güneydoğusunda olan cami, 1726 yılında yapılmıştır. Dıştan yalın görünüşlü
caminin içi, Lale Devri özelliğini yansıtan kalem işi nakışlarla bezelidir.
Hacı
Bektaş Veli Dergahı ve Külliyesi (Hacı Bektaş): Hacı Bektaş Veli, XIII. yüzyılda yetişmiş ünlü bir Türk-İslam
düşünürüdür. Üstün zeka ve kişiliğe sahip olan Hacı Bektaş
Veli, ilk eğitimini büyük Türk düşünürü Türkistan Piri, Hoca Ahmet Yesevi'nin kültür ocağında almış ve o dönemde ün yapmış çok
sayıda Türk bilim adamının yetiştiği Horasan'da engin bir bilgi birikimine,
geniş bir dünya görüşüne sahip olmuştur. Orta Anadolu'yu şehir şehir, köy köy dolaştıktan sonra,
yaşayan Türk gelenek ve göreneklerini korumaya çalışarak Suluca Karahöyük'te İslâm inanç ve öğreti merkezi kurmuş çok
sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Yeniçeri ocağının da Piri olarak bilinen Hacı Bektaş Veli, Anadolu'daki Türk-İslam birliğinin
sağlanmasına yardımcı olmuştur.
Dergah
ve Külliye (Hacı Bektaş):
XIV. yüzyılda Hacı Bektaş Veli'nin yaptırdığı Kızılca
Halvet (Çilehane) ile çevre yapılarına sonraki
yıllarda yenileri eklenmiştir. XIX. yüzyılda onarılan Dergah, 1959-1964
arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yeniden elden geçirilmiş, 1964'te müze
olarak açılmıştır.
Hacı
Bektaş Veli Türbesi (Pir Evi-Hacı Bektaş):
Türbenin cephesi, yan yana üç kemerli bir eyvandan meydana gelmektedir. Pir
Evi'ne ortadaki büyük kemerin altındaki demir parmaklıklı, çift kanatlı kapıdan
girilir.
Tokalı
Kilise (Göreme): Göreme Vadisi'nde, bölgenin bilinen en
büyük kaya kilisesi olup Tek Nefli Eski Kilise, Yeni
Kilise, Eski Kilisenin altındaki kilise, yeni kilisenin kuzeyindeki yan şapel
olmak üzere dört mekandan oluşur. X. yy. başlarına tarihlenen Eski Kilise, bugün
Yeni Kilisenin giriş mekanı şeklinde ise de orijinal olup tek nefli, beşik tonozlu bir yapıdır. Aziz tasvirleri, müjde,
ziyaret, bakireliğin ispatı, Beytüllahim'e yolculuk,
doğum, üç müneccimin tapınması, masum çocukların katliamı, Mısır'a kaçış, İsa'nın
mabede takdimi, İsa'nın cehenneme inişi, İsa'nın göğe çıkışı vb. gibi tasvirler
bulunmaktadır.
Yeni kilise, enlemesine dikdörtgen planlı, basit beşik
tonozludur. Beşik tonozlu nefinde İsa'nın siklusu kronolojik sıraya göre daha çok kırmızı ve mavi
renkler kullanılarak işlenmiştir. Lapis mavisi,
Tokalı Kiliseyi diğer kiliselerden ayıran en önemli
özelliktir.
Enlemesine nefte Aziz Basil'in hayatı çeşitli azizlerin
tasviri ve çoğunlukla İsa'nın mucizelerine ait sahneler yer alır. Kilise X.
yüzyılın sonuna ve XI. yüzyılın başına tarihlenmektedir.
Rahipler
ve Rahibeler Manastırı (Göreme): Göreme Açık Hava
Müzesi girişinin solunda yer alan 6-7 katlı kaya kütlesi "Rahibeler
Manastırı" olarak bilinir. Bu manastırın birinci katındaki yemekhanesi,
mutfağı, bir kaç odası, ile ikinci kattaki yıkık şapel de gezilebilir
durumdadır. Üçüncü kattaki (bir tünelle ulaşılan) kilisesi çapraz kubbeli, dört
sütunlu üç apsislidir. Kilisede doğrudan kaya üzerine yapılan İsa freskinin
yanında kırmızı bezemeler görülür.
St. Basil Şapeli (Göreme):
Göreme Açık Hava Müzesi'nin girişindedir. Kilise XI. yüzyıla tarihlenmektedir.
İsa portresi, yanında Meryem ve çocuk İsa, Aziz Theodore, at üzerinde ejderle
savaşan Aziz George tasvirleri bulunmaktadır.
Elmalı
Kilise (Göreme): Göreme Açık Hava Müzesinde, basit
planlı bir kilisedir. Günümüze gelmiş fresklerin altından ikonoklastik
dönemde yapılmış geometrik bezekler çıkmıştır. Bundan Kilisenin 2. dönemde de
kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Fresklerde İsa'nın yaşamından bölümler görülmektedir. Mavi,
al ve tonları, kahverengi, sarı, ak renkler kullanılmış, giysi kıvrımları ince
işlenmiştir.
İsa'nın vaftizi, çarmıha geriliş, değişim, son yemek, Lazarusun dirilişi, İsa'nın göğe çekilişi tasvirlerde
işlenen başlıca konulardır. Sütunlar, sütun başlıkları vb. mimarı öğeler
üzerinde de İncil'i yazan azizlerin ve kimi peygamberlerin betimleri vardır.
Adını çevresindeki elma bahçelerinden alan kilisenin freskleri II. yy.a
tarihlenmektedir.
Çavuşin Kilisesi (Göreme):
Göreme-Avanos yolu kenarında, Göreme'ye 2.5 km.
uzaklıktadır. Tek nefli, beşik tonozlu, 3 apsisli
olup narteksi yıkılmıştır.
İmparator Nicephorus Phocas adına yapılan Çavuşin
Kilisesi 964-965 yıllarına tarihlenmektedir. Kilisede işlenen konular diğer
kaya kiliselerinde olduğu gibi İncil ve Hz. İsa'nın
hayatından alınmıştır.
Yılanlı
Kilise (Göreme): Göreme Açık Hava Müzesindedir. Kapadokya'da
saygın olan Azizlerin tasvirleri bulunan kilise, XI. yy.a tarihlenmektedir.
Tasvirlerden bazıları şunlardır. İncil tutan İsa ve yanında Kilisenin Banisi,
Aziz Onesimus, Ejderle savaşan Aziz George ve Aziz
Theodore, çıplak uzun saçlı ve önünde palmiye ağacı bulunan Aziz Onuphrius.
Karanlık
Kilise (Göreme): Göreme Açık Hava Müzesindedir. Narteksteki küçük bir pencereden ışık alan kilise oldukça
karanlıktır. Bu yüzden Karanlık Kilise adıyla bilinir. Yapı tümüyle fresklerle
bezenmiştir. Yöredeki kiliselerden freskleri en sağlam kalmış olanıdır.
Kilisedeki fresklerde işlenen konulardan bazıları şunlardır:
İsa'nın gömütünün meleklerle
korunması, çarmıha gerilişi, İsa'nın yakalanışı, dirilişi, 12 havari ile son
akşam yemeği, incili yazan dört azizle İsa birlikte, İsa'nın doğumu ve vaftizi
vb.
Azize
Catherine Şapeli (Göreme):
Karanlık Kilise ile Çarıklı Kilise arasında yer alan Azize Catherine
Şapeli'nde, hem narteks, hem de naos
serbest haç planlı, merkezi kubbelidir; haç kolları beşik tonozlu ve apsis templonludur. Narteks zemininde
mezar bulunmaktadır. Şapelin sadece naos kısmında
figürler vardır. Pandantifler kabartma geometrik süslemelerle bezenmiştir.
Çarıklı
Kilise (Göreme): Göreme Açık Hava Müzesindedir. İsa'nın
göğe yükseliş sahnesi altında bulunan ayak izlerinden dolayı kiliseye
"Çarıklı Kilise" adı verildiği sanılmaktadır. Kilise XII. yy. sonu,
XIII. yy. başına tarihlenmektedir. İsa'nın hayatını konu alan Siklus, İbrahim Peygamberin misafirperverliğini gösteren
Tevrat sahnesi, Aziz Bani tasvirleri iyi muhafaza edilmiştir. Elmalı ve
Karanlık Kiliseye benzemekle beraber, İsa'nın çarmıha gidişi ve çarmıhtan
alınışı sahneleri kilisenin farklı özelliğidir.
Kilisede, doğum, üç müneccimin tapınması, vaftiz, Lazarusun dirilişi, başkalaşım, Kudüs'e giriş, ihanet,
kadınlar boz mezar peşinde, İsa'nın göğe çıkışı ve aziz tasvirleri
bulunmaktadır.
Aziz
Barbara Şapeli (Göreme): Elmalı Kilisenin bulunduğu kaya
bloklarının arkasındadır. Duvarlara ve kubbeye zengin geometrik motifler,
mitolojik hayvanlar ve askeri semboller resmedilmiştir. Duvarlarında taş
izlenimi veren motifler ayrıca, İsa Pantokrator
(Dünya hakimi) ile Azizlerden Georgia, Theodoros ve Barbara'nın tasvirleri yer almaktadır. Kilise, II. yy.ın
ikinci yarısına tarihlenmektedir.
Durmuş
Kadir Kilisesi (Göreme): Bazilika tipinde olan kilise,
ortasında Papaz tahtı, iri dikdörtgen sütunları, vaftiz yeri, birinci bölmedeki
duvarlara oyulmuş irili ufaklı mezarlardan oluşmaktadır. Kaya kabartma
süslemelerinin en güzel örneklerine sahip olan bu kilise VI. ve VII. yy. ara
tarihlenmektedir.
El-Nazar
Kilisesi (Göreme): Göreme-Müze yolunun sağında, yoldan
yaklaşık 800 m uzaklıkta El-Nazar vadisindedir. Kilise X. yy. sonlarına
tarihlenmektedir. Kilisede, müjde, ziyaret, doğum, üç müneccimin tapınması,
Mısır'a kaçış, İsa'nın mabede takdimi, Elizabeth'in
takip edilişi, vaftiz vb. tasvirler bulunmaktadır.
Saklı
Kilise (Göreme): 1957 yılında bulunduğundan dolayı
"Saklı Kilise" adı verilmiştir. El-Nazar Kilisesinin yakınındadır.
Kiliseyi süsleyen resimler sıva üzerine değil, doğrudan ana kaya üzerine
yapılmıştır.
Kilisenin etrafında boyalı bez parçaları bulunmuş, yapılan
analizler sonucu ise bu bezlerin kilisenin boyamasında fırça yerine
kullanıldığı saptanmıştır. Saklı Kilise'nin mimarisi, Mezopotamya kilise mimari
geleneğine benzemektedir. Kilisede, müjde, Doğum, İsa'nın mabede takdimi,
vaftizci Yahya'nın görevlendirilmesi, başkalaşım. vb. tasvirler bulunmaktadır.
Kılıçlar
Kilisesi (Göreme): Kılıçlar Vadisinde, Göreme Açık Hava
Müzesinin yaklaşık 600 m kuzeydoğusundadır. Oldukça zengin bir şekilde
fresklerle süslenmiş olup, uzun bir İncil siklusunu
içermektedir. IX. yy. sonu ile X. yy. başlarına tarihlenmektedir. Kilisede,
peygamberlerin görünümü, müjde, ziyaret, Yusuf'un Meryem'i suçlaması, doğum,
Yusuf'un rüyası, Mısır'a kaçış, vaftiz, İsa ve Zakkeus,
kör adamın iyileştirilmesi, ayakların yıkanması, ihanet vb. tasvirleri
bulunmaktadır.
Meryem
Ana Kilisesi (Kılıçlar Kuşluk Kilisesi-Göreme):
Tokalı Kilisenin arkasındaki sırtta açık hava müzesine yaklaşık, 250 m
uzaklıkta, Kılıçlar Kilisesi'nin güneyindeki dik yamaçta yer alır. Kilise, aziz
figürleri ve İncil siklusunun dört sahnesini
içermektedir. Kilisede, deesis, Beytüllahim'e
yolculuk, doğum, İsa çarmıhta, Meryem'in ölümü ve aziz tasvirleri
bulunmaktadır.
Aziz
Eustathios Kilisesi (Göreme):
Tokalı Kilise ve Meryem Ana Kilisesi arasındadır. Kilisede İncil kaynaklı
freskler mevcuttur. X. yy. başlarına tarihlenen kilisede, kazıma tekniği ile
yazılmış 1148-1149 tarihi bulunmaktadır.
Tatlarin Kilisesi (Acıgöl):
Tatlarin yeraltı şehrinin bulunduğu tepenin yamacında
yer alır. Oldukça iyi korunmuş olan fresklerdeki sahneler betonlarla
birbirinden ayrılmıştır. Zeminde koyu gri, tasvirlerde ise mor, hardal ve
kırmızı renkler kullanılmıştır.
Kilisede, Meryem ve çocuk İsa, başkalaşım, İsa'nın cehenneme
inişi, Kudüs'e giriş, 9 adet aziz tasviri vb. bulunmaktadır.
Tağar Kilisesi (St.
Theodora Kilisesi-Ürgüp):
Ürgüp ilçesinin Yeşilöz köyünde Ürgüp-Kayseri yolunun
16.5 km uzağında bulunmaktadır. Üst katta bulunan galeriye bir merdivenle
çıkılmaktadır. Bu nedenle Kapadokya kiliseleri içinde tek örnektir. Genelde
freskleri iyi korunmuş olan kiliseyi üç sanatçı kendi stiline göre süslemiştir.
Aziz Theodora adına yapılmış olan kilise XI. - XIII.
yy.a tarihlenmektedir. Kilisede, peygamberlerin görünümü, havarilerin görünümü,
deesis, müjde, İsa çarmıhta ve madalyonlar içinde
aziz tasvirleri bulunmaktadır.
Aziz
Jean Kilisesi (Gülşehir):
Gülşehir ilçe merkezi girişindedir. Kilise, 2
katlıdır. Alt katında şarap mahzenleri, su kanalları ve mezarlar bulunmaktadır.
Üst katı ise kilise olup duvarları İncil'den alınmış sahnelerle süslenmiştir.
1995 yılında restore edildikten sonra bugünkü haline gelmiştir.
Ortodoks
Kilisesi (Derinkuyu):
1858-1860 yılları arasında yaptırılmıştır. Derinkuyu
yeraltı şehri bitişiğinde bulunan kilisenin çevre düzenleme ve restorasyonu
çalışmaları sürdürülmektedir.
Milli
Parklar ve Korunan Alanlar
Nevşehir
- Göreme Tarihi Milli Parkı
Yeri: İç Anadolu bölgesinde , Nevşehir ili sınırları
içerisinde yer almaktadır.
Ulaşım: Milli Park alanında ; batı ve güney yönünde
Ankara-Adana karayolu, Aksaray 'dan Nevşehir'e ulaşan karayolu , doğu ve
kuzeydoğudan Kayseri'den Ürgüp'e gelen karayolu ile ulaşılır.
Özelliği: Milli Park orta Anadolu 'nun
Hasan Dağı-Erciyes Dağı volkanik bölgesinde kalmaktadır. Saha; platolar ovalar
küçük dağ bitkileri , yüksek tepeler, alüvyonla dolmuş dere ve ırmak vadileri,
drenaj havzaları ve erozyonlu dik yamaçlı vadilerde birbirinden ayrılan yüksek
düzlüklerden oluşmuştur. Erciyes ve Hasan Dağının büyük volkanik konileri ,
kuzeyden Kızılırmak vadisinin bir kısmı, bazıları bazaltla kaplı aşınmış tüf
yatakları araziye hakim özelliktedir.
Alan;volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici manzara yapısı
içerisinde Bizans Kilise mimarisi ve dinsel sanat tarihinden önemli bir devri
sergilemektedir. Bölgenin özelliklerinden burada yaşayanlar savaşların
etkilerinden,merkezi idarenin otoritesinden uzak kalmayı başarabilmişlerdir.
Ana ulaşım yollarına uzaklığı ve engebeli bir alan olması
,gizlenmek isteyen veya dini inzivaya çekilenler için uygun korunma yeri
olmuştur. Manastır hayatı 3. yüzyıl sonları ile 4. yüzyıl başlarında başlamış
ve hızla yayılmıştır. Manastırlar, kiliseler, şapeller,yemekhaneler ve keşiş
hücreleri ,depo ve şarap yapım yerleri bulunan mekanlar oyulmuş,duvar resimleri
ile süslenmiştir.
Ayrıca saha içerisinde , Ürgüp ,Avcılar, Üçhisar,
Çavuşini, Yeni Zelve yerleşimleri, Göreme yöresinin
geçmişteki kültürüne uygun tarım ve köy hayatını yansıtan tarihi ve doğal
bütünlüğü sağlayan sahaları teşkil eder.
Yukarıda anlatılan; Göreme'nin
eşsiz jeomorfolojik oluşumu , estetik manzara yapısının görsel değeri ile
tarihi ve etnolojik yapısı Milli Parkın kaynak zenginliğinin ana başlıkları
sayılabilir.
Görülebilecek Yerler: Volkanik tüften oluşmuş ilgi çekici
manzara yapısını oluşturan Peribacaları aynı zamanda Bizans kilise mimarisi ve
dinsel sanat tarihini sergilemesi açısından başta görülmesi gerekli
yerlerdendir.
Ayrıca Ürgüp , Avcılar, Uçhisar, Çavuşini ve Yeni Zelve yerleşimleri, Göreme yöresinin
geçmişteki kültürüne uygun tarım ve köy (kırsal) hayatını yansıtan yerleşimler
olması nedeniyle ziyaretçilerin ilgisini çekecek niteliktedir.
Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Milli Parkın ziyaretçileri
için en uygun dönemi 15 Mart-15 Kasım ayları arasındadır.
Milli Park içerisinde, hem doğal hem kültürel değerlerinin
farklı bir yaklaşımla gezilebilmesi amacıyla tracking(yürüyüş)hatları
belirlenmiştir.
Ziyaretçiler, Milli Park içerisinde ve yakınındaki
yerleşimlerindeki çok sayıdaki otel ve pansiyonlarda konaklanabilir.
Balonla
Seyahat
Kapadokya’nın simgelerinden biri olmaya başlayan balonlarla
yapılan turlar, bölgenin eşsiz güzelliğini görmenin en etkili yoludur. Gökte
ağır ağır süzülerek yaklaşık 15 dakika süren balon
tur, Kapadokya uygarlığının ve doğal güzelliğinin yürüyerek ulaşılamayan en
uzak noktalarına kadar götürür.
COĞRAFYA
Nevşehir il alanı, Orta Anadolu'da, Erciyes, Melendiz ve Hasan dağları gibi eski yanardağların kül ve
lavlarının birikmesiyle oluşmuş çok geniş bir plato üzerinde yer almaktadır. Bu
platoyu, ülkenin en uzun akarsuyu olan Kızılırmak, doğu-batı doğrultusunda
derinliğine oymuştur. Ayrıca bu alan, Kızılırmak nehrine kuzeyden ve güneyden
karışan yan suların açtığı derin vadilerle de sık bir şekilde parçalanmıştır.
İl merkezi, Kızılırmak platosu adıyla anılan bu geniş ve yüksek düzlüklerin
batı yamaçlarında kurulmuştur.
Nevşehir, yazları sıcak ve kurak, kışları ise soğuk ve
yağışlı geçen tipik karasal iklim özelliğine sahiptir.
Peribacalarının
Oluşumu
Vadi yamaçlarından inen sel sularının ve rüzgarın, tüflerden
oluşan yapıyı aşındırmasıyla 'peribacası' adı verilen ilginç oluşumlar ortaya
çıkmıştır. Sel sularının dik yamaçlarda kendine yol bulması, sert kayaların
çatlamasına ve kopmasına neden olmuştur. Alt kısımlarda bulunan ve daha kolay
aşınan malzemenin derin bir şekilde oyulması ile yamaç gerilemiş, böylece üst
kısımlarda yer alan şapka ile aşınmadan korunan konik biçimli gövdeler ortaya
çıkmıştır. Daha çok Ürgüp civarında bulunan şapkalı peribacaları konik gövdeli
olup, tepe kısımlarında bir kaya bloku bulunmaktadır.
Gövde tüf, tüffit ve volkan külünden oluşmuş kayaçtan;
şapka kısmı ise lahar ve ignimbrit
gibi sert kayaçlardan oluşmaktadır. Yani şapkayı oluşturan kaya türü, gövdeyi
oluşturan kaya topluluğuna oranla daha dayanıklıdır. Bu, peribacasının oluşumu
için ilk koşuldur. Şapkadaki kayanın direncine bağlı olarak peribacaları uzun
veya kısa ömürlü olmaktadır.
Kapadokya bölgesinde erozyonun oluşturduğu diğer peribacası
tipleri ise, konili, mantar biçimli, sütunlu ve sivri peribacalarıdır.
Peribacaları en yoğun şekilde Ürgüp-Üçhisar-Avanos
üçgeni arasında kalan vadilerde, Ürgüp-Şahinefendi
arasındaki bölgede Nevşehir Çat kasabası civarında görülür. Peribacalarının
dışında vadi yamaçlarında yağmur sularının oluşturduğu ilginç kıvrımlar bölgeye
ayrı bir özellik katmaktadır. Bazı yamaçlarda görülen renk armonisi, lav tabakalarının
ısı farkından dolayıdır. Bu oluşumlar Üçhisar, Çavuşin-Güllüdere,
Göreme-Meskendir, Ortahisar -Kızılçukur
ve Pancarlıkta görülür.
TARİHÇE
Tarihi M.Ö. 3000 yıllarına kadar uzanan ve tarih öncesi
çağlardan beri bir çok yerleşmeye sahne olan kent tarihte Kapadokya Krallığı
adıyla anılmıştır. Nevşehir'de Hititler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Roma, Bizans, Selçuklu, Dulkadiroğulları
ve Osmanlılar hüküm sürmüştür.
NE
YENİR?
Yöre üzümünden yapılan şaraplar, pekmez, Avanos'un çömlek
kebabı, Acıgöl'ün kabak tatlısı, Ortahisar'ın
mağaralarında depolanan limon ve greyfurtlar, Ortahisar
nefis kayısıları mutlaka tadılmalıdır.
NE
ALINIR?
Yöreden alınabilecek hediyelik eşyalar çömlek işi kapkacaklar, deri işleri, halıcılık, onyx
taşından yapılmış süs eşyaları yöreden alınabilecek hediyelik eşyalardır.
LİNKLER
Cappadocia
(Urgüp Kaymakamlığı) http://www.cappadocia.gen.tr
Nevşehir Belediyesi http://www.cappadocia.gov.tr
Derinkuyu
Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/derinkuyu/
Göreme Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/goreme
Gülşehir
Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/gulsehir
Hacıbektaş Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/hacibektas
Mustafapaşa
Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/mustafapasa
Ortahisar
Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/ortahisar
Özkonak
Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/ozkonak
Üçhisar
Belediyesi http://www.wec-net.com.tr/belediye/uchisar
YAPMADAN
DÖNME
Nevşehir kaya kiliselerini, Bizans duvar fresk sanatlarını
görmeden,
Türk-İslam sanatı örneklerinin sergilendiği Hacıbektaş
Müzesini gezmeden,
Nevşehir merkezindeki Damat İbrahim Paşa Cami ve Külliyesini
görmeden,
Acıgöl'deki Hitit kaya kitabesini ziyaret etmeden,
Çanak-çömlek, bakır ve oniks
taşından yapılmış süslemeler, deri işleri hediyelik eşya almadan,
Avanos'ta çanak-çömlek atölyelerinde ayakla çevrilen
tezgahların başına geçerek, seramik kap yapmadan,
Yöreye özgü şaraplardan tatmadan,
....Dönmeyin.